YAŞLANMAYLA BİRLİKTE SU ALIMINA NEDEN DAHA ÇOK DİKKAT ETMELİYİZ?

 Su her yaştan insan için hayati öneme sahiptir. Sağlıklı yetişkin bir insanın vücudunun %60'ı sudan oluşur. Bebeklerde bu oran daha da yüksektir. Yaşlı bireylerde ise bu oran gittikçe düşer. Peki, bunun nedeni nedir? 

 Aslında bunun başlıca sebebi vücudumuzdaki farklı dokuların farklı miktarlarda su içermeleridir. Kas dokularımız yaklaşık olarak %65 su içerirken yağ dokularımız sadece %20-10 oranında su içermektedir. Yaş aldıkça vücudumuzdaki kas kitlesinin yerini yağ dokusu almaya başlar. Bu da vücudumuzda su kaybına neden olur. 

Yaş aldıkça susuzluk hissimiz minimuma iner. Bu da dışarıdan vücudumuza aldığımız suyun azalmasına yol açar. 

 Ayrıca, yaşlandıkça böbreklerimizin idrarı konsantre etme ve suyu tutma yeteneği azalır. Bu da vücudumuzdan daha çok su atımı anlamına gelir. Yaşlı kişilerde genç yetişkinlere kıyasla glomeruler filtrasyon hızı ve renal plazma akışı azalır. 

Yaşlanmayla beraber hücre içi sıvı hacmimiz azalır ve elektrolit dengemizin hassaslaşması demektir. Yaşlılıkta hormon salınımında aksaklıklar meydana gelebilir. Bu hormonlar biri de aldosterondur. Bu hormon sodyumun ve suyun geri emiliminde kilit rol oynar. Az salgılanan aldosteronla birlikte vücutta su kaybı ve elektrolit dengesizliği oluşabilir. Elektrolit anormallikleri birçok sebepten kaynaklanabilir. Yaşlı popülasyonunda bu anormalliklerin bilinmesi ve altta yatan sebeplerin ve süreçlerin farkına varılması gereksiz ilaç kullanımından kaynaklı zararın önüne geçebilir.

Peki Dehidrasyona Uğramamak İçin Ne Yapılmalı? Bol sıvı tüketip olabildiğince sıvı içeren yiyeceklere yönelmek dehidrasyondan kaçınmanıza yardımcı olacaktır. Eğer yürüme zorluğu çeken bir yaşlıyla beraberseniz onun sık vakit geçirdiği yerlere su şişeleri bırakmanız faydalı olacaktır. 

İleri okuma için: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2901254/